Tiyatroda Yabancılaştırma Efekti Nedir?

Yabancılaştırma, muhatap olunan olay veya durumun bizi gerçeklerden koparan etkisinden uzaklaşmamızı , nesnel ve aktif değerlendirme kabiliyetimizi koruma anlamına gelen meşhur Alman tiyatro sanatçısı Bertholt Bretch tarafından sistematize edilen modern tiyatroda ait bir terimdir. Bu terimi açıklamaya geçmeden önce yabancılaştırmanın Marksist ekonomi terminolojisindeki "yabancılaşma" kavramıyla ilişkisini belirtmekte yarar vadır. Yabancılaşma esas olarak psikoloji ve sosyoloji alanlarında daha çok işlenmiş bir kavramdır. Sanayinin öne çıkmasıyla birlikte salt günü kurtarma amacına yönelerek emeği sömürülen insanın giderek bireyselleşen dünyasında özünden koparak makineleşen bir yaşam biçimi kazanmasıdır. Yabancılaşan insan özgür iradesinin ve sosyalleşmeyle değer kazanan temel özelliklerini yitiren insan olarak pasif bir canlıya dönüşür.

Yabancılaştırma efekti Bertholt Brecht tarafından Marksist sanat yaklaşımının bir sonucu olarak ortaya koyduğu epik tiyatro sanatının en önemli kavramlarından biridir. Yabancılaştırma efektinin açıklaması bir yönüyle epik tiyatronun da açıklamasıdır. Brecht, 19. Yüzyılda zirveye çıkan sanayileşmenin ortaya çıkardığı işçi kesimin yaşamına yön vermeyi amaçlayan Marksist yaklaşımın sanat anlayışı doğrultusunda emekçi sınıfa hitap etmek üzere epik tiyatroyu ortaya koymuştur. Bu tiyatronun amacı sıradan halkın sorunları üzerine kurulu konuları işleyerek; insanların bu oyunlar aracılığıyla yaşamın ve sınıf gerçeğinin temel gerçekliğini sorgulamalarını sağlamaktır. Seyirci oyunu izlerken sistemin olumsuzluklarını görerek bu olumsuzluklar üzerine düşünmeye sevk edilir.

Tam da bu noktada klasik tiyatronun seyirciyi pasifize edip aktif sorgulayıcı tutum yerine oyunun akışı içerisinde salt duygulandırmayı amaçlayan yapısına bir alternatif olarak Brecht, epik tiyatroyu geliştirmiştir. Brecht, epik tiyatroyla çağdaş insanın kendine yabancılaşmasından ileri gelen sorunlarının nedenlerini dikkat çekici bir biçimde, çelişkileri ve çarpıklıklarını gözler önüne serer .Brecht, modern insanın içine battığı sıkıntılara, hiç düşünülmeyen açılardan yaklaşır ve bu durumların nedenlerini gözeterek seyircinin aktif bir tutum içerisinde olmasını sağlar, böylelikle seyircini diyalektik bir değerlendirme yaparak sonuca yani çözüme ulaşmasını amaçlar. Brecht, toplumcu çizgisiyle adeta Tanzimat edebiyatının birinci dönemindeki Namık Kemal tiyatrosu gibi Tiyatroyu dünyayı ve toplumu şekillendireceği bir araç olarak görür. Marksist ekonomi ve yaşamla bütünleşen sanat anlayışıyla ortaya koyduğu tiyatroyu şu şekilde izah eder: "Bu teknolojik çağın kurucusu insan, sömüren- sömürülen ilişkisine dayanan bu çarpık düzenin kökeni bulup kurutmadıkça, kendi yarattığı teknik dünyayı her an yok edebilecek olan korkunç bir güç olarak bulacaktır karşısında"

Epik tiyatroda seyirciyi aktif bir sorgulamaya iten yabancılaştırma efektinin geçmişi çok eskilere gider. Eski Yunan amfiteatrlarında gerek sahne tasarımı gerekse de oyunun içine geliştirilen değişik uygulamalarla sağlanırken eski Çin tiyatrosunda sahnenin gereğinden fazla ışıklandırılması ve muhtelif kostüm düzenlemeleriyle sağlanmaktaydı. Brecht ise yabancılaştırma efektini sistematize ederek belli literatüre yerleştirdi. Brecht'in toplumcu amacına uygun epik tiyatrosunda başarılı bir şekilde uygulanarak zamanla sinema alanında da yaygın bir şekilde uygulanmaya başladı.

Yabancılaştırtma efekti ilk olarak Brecht tarafından Almanca "verfremdungseffekt" terimiyle ifade edilmiştir. Almanca olarak ifadesini bulan "verfremdungseffekt" teriminin iki anlamlı olmasından ötürü ilk olarak "distancing effect"( uzaklaştırma efekti) diye çevrilse de daha sonra İngilizceye "alienation effect" olarak çevrilerek yaygınlık kazanmıştırBu terim Türkçeye de İngilizce terimden hareketle "yabancılaştırma efekti" olarak çevrilmiştir.
Brecht'in yabancılaştırma efekti sahnede nasıl uygulanır yahut izlediğimiz bir oyunda karşımıza nasıl çıkar?

Bercht, sahnede sergilediği oyunun izleyicinin zihninde bir oyundan daha fazla hayatın kendisi olduğunu göstermek istemektedir. Bunun için oyunun hipnotize edip bizi rasyonel düşünmekten alıkoyan tüm havasını değiştirmek ister. Bunu içinde olduğumuz bir rüyada, sık sık bizi çeşitli uyarıcılarla uyandırarak izlediklerimizin rüya olduğunu hissettirmeye benzetebiliriz. Sahnede sergilenenlere izlerken üçüncü kişi olarak nesnelliğimizi koruruz bu sayede. Brecht oyunlarında seyirciyi, başlıca şu yöntemlerle oyunun sersemleştirici dünyasından bizleri nesnelliğin aktif-eleştirel bakış açısına kavuşturur.

Oyunculuk ve performans: Oyuncuların sahnede canlandırdıkları oyunun sadece temsilcisi olduğunu hatırlatmak ve onunla birlikte oyunun başında veya değişik bölümlerinde oyuncuların gerçek hayattaki isimlerini ve oyundaki rollerini tanıtmalarıdır.

Hikaye ve tarihselleştirme: Bu yöntemle oyunun seyirciyi kendi işleyişine bağlayan merak unsurunun etkisi ortadan kaldırılmak istenir. Özellikle yakın tarihte yahut herkesin bilidiği bir tarihte yaşanan olaylar ve kişiler ele alınır ki oyunun sonu merak edilmesin. Burada amaç merak unsurunu tamamen devre dışı bırakmak değil sadece seyirciyi kendisine bağlamasının önüne geçmektir.

Sahne Dizaynı: Özellikle eski Çin tiyatrosunda kullanılan bir yabancılaştırma efektidir.Brecht bunu olabildiğince az dekor unsuru kullanmak suretiyle kullanmak sahnenin oyunla bütünleştirici ve seyirciyi kendi akışına çeken etkisini azaltmak istemiştir

Müzik: Brecht müzik yardımıyla rollerin seyirci üzerindeki etkilerini değiştirmeyi amaçlar. Söz gelimi keder ve elem veren bir ölüm olayını verirken burada alakasız veya komik bir müzik vererek seyirciyi o olayın duygusallığının etkisinde kalmaktan kurtararak olayın nedenini ve sonucunu sorgulamasını amaçlar.

Montaj: Bir oyunun bütününü oluşturan her sahnenin kendi içerisindeki giriş-gelişme-sonuç bütünlüğünü istenildiği zaman çıkarır ya da bozarken oyunun bütünlüğüne zarar vermeme. Yabancılaştırmayı sağlayan efektler en zor olanı, daha doğrusu en ustalık isteyenidir.

Açıklamalar: Sahnelenen bir oyunda, doğrudan oyuna dahil olmayan bir oyuncunun yahut oyunculardan birinin her sahne başında; oyunun sonuyla ilgili açıklama yapmasıdır.

Bunda amaç hem merak unsurunun bağlayıcı etkisini azaltmak hem de seyirciyi aktif-eleştirel bir sorgulamaya sevk etmektir.

Brecht'in epik tiyatrosunda oyunun Marksist anlayışla daha etkin kılmaya çalıştığı seyirci izledikleri sayesinde oyunun vermek istediklerini tez-antitez ve sentez diyalektiği çerçevesinde gerçek hayatla ilişkilenerek bilinçlenir.
Kaynakça:
https://en.wikipedia.org/wiki/Distancing_effect<br /><br />
http://www.journals.istanbul.edu.tr/iutiyatro/article/viewFile/1023016168/1023015339

Yazar: Erdal Uğur



Merhabalar 15 Haziran 2016 tarihli bu bilgi verici yazımızı DUYGU ÇINAR yazarımız Bilgi Ustamız sitemizde, Tiyatroda Yabancılaştırma Efekti Nedir? başlıklı konu hakkında bilgi ve tecrübelerini bizlerle paylaştı kendisine teşekkür ederiz.



0 yorum:

Yorum Gönder