Zatürre Hakkında Yanlış Bilinen 9 Gerçek!
Zatürre, diğer adıyla “pnömoni” hastalığının sebepleri ve tedavisi hakkında halk arasında yanlış bilinen pek çok şey vardır. Bu makalede bu hastalık ile ilgili mitleri ortadan kaldıracağız.
Biliyor Muydunuz?
İlk 6 ay boyunca anne sütü ile beslenen bebeklerin, çocukluk dönemlerinde zatürreye yakalanma ihtimalleri çok daha azdır.
Zatürre hastalığı ile ilgili yanlış bilinenler yıllar boyunca dilden dile aktarılarak iyice yayılmıştır. Bu yanlış bilinenler hastalığın anlaşılmamasına ve yanlış tedavi edilmesine sebep olmaktadır. Eğer zatürre hastalığı hakkında bilgi edinmek istiyorsanız, öncelikle yapmanız gereken istenmeyen sonuçlara yol açabilen bu hastalık ile ilgili mitleri öğrenmektir.
Zatürre İle İlgili Yanlış Bilinenler:
1) Pnömoni Daima Antibiyotikler İle Tedavi Edilebilir:
Bir an önce düzeltilmesi gereken bir yanlış zatürrenin daima antibiyotiklerle tedavi edilebileceğidir. Öncelikle zatürreye sebep olan etken belirlenip tedavi ona göre planlanmalıdır. Her şeyden önce, antibiyotikler bakteriyel enfeksiyonları tedavi etmek için kullanılmalıdır ve zatürrenin nedeni her zaman bakteriler değildir. Bakteriler en yaygın neden olmasına rağmen, virüsler ve mantarlar da akciğerleri etkileyebilir ve pnömoniye neden olabilir. Ayrıca bazı durumlarda antibiyotiklere direnç gösteren bakteriler olabilir.
2) Zatürre de Bir Çeşit Soğuk Algınlığıdır:
Bu sözü kim söylediyse çok tehlikeli bir açıklama yapmıştır. İşin aslı zatürre soğuk algınlığından çok daha fazlasıdır. Zatürrenin ilk belirtileri soğuk algınlığına benzemektedir. Belki de bu yanlış anlamanın ortaya çıkma nedeni budur. Ancak zatürre ilerledikçe, belirtiler ağırlaşır ve tıbbi tedavi almak gerekir.
3) Sağlıklı Erişkinler Zatürreye Karşı Bağışıktır:
Bu bilginin doğrusu, bağışıklık sistemi zayıflamış kişilerin pnömoniye yakalanma riskinin çok daha fazla olmasıdır. Sağlıklı bir bağışıklık sistemi zatürre gelişmesini genellikle önlemektedir ancak bu sağlıklı kişilerin zatürreye yakalanmayacağını göstermez. Diğer bir deyişle tamamen sağlıklı olsanız bile zatürreye yakalanabilirsiniz. Sağlıklı bireylerde pnömoni görülme riskinin azalmış olduğu kaçınılmaz bir gerçek olsa da, sağlıklı bireylerin bu hastalığa tamamen dirençli oldukları söylenemez.
4) Pnömoni Önlenemez:
Eğer sağlıklı beslenirseniz, sigara gibi sağlıksız alışkanlıkları bırakırsanız, kişisel hijyeninizi sağlarsanız ve hava kirleticileri ile olan maruziyeti en aza indirirseniz zatürreden korunmak mümkündür. Bu faktörler bağışıklık sistemini güçlendirecek ve zatürreye yakalanma riskinizi minimuma indirecektir.
5) Zatürre Tedavisi İçin Mutlaka Hastanede Yatılmalıdır:
Pnömoni şiddeti kişiden kişiye farklılık gösterecektir. Örneğin, bağışıklık sistemi zayıflamış kişilerin şiddetli zatürre olması muhtemeldir. Öte yandan, sağlıklı bir bağışıklık sistemi pnömoni ile savaşacak böylece gözlemlenen belirtiler hafiftir olacaktır. Bu kişilerde hastanede yatmaya gerek olmayacaktır. Genellikle hafiften ortaya kadar değişen aralıkta evde tedavi almak yeterli olacaktır.
6) Sadece Soğuk İklim Koşullarında Yaşayan İnsanlar Pnömoni Geliştirir:
Tropik iklimlerde yaşayan kişilerin zatürreye yakalanma ihtimallerinin çok düşük olduğunu mu düşünüyorsunuz? Keşke, öyle olsa! Zatürreye yakalanma ihtimali hava koşulları ile son derece az ilişkilidir. Kış aylarında hepimiz evde kalmak ve sadece gerekli olduğunda dışarıya çıkmak isteriz. Kapalı ortam sıcaktır ve zatürreye neden olan bakterilerin çoğalıp insanları etkilemesine ortam sağlar. Toplumun büyük bir çoğunluğu kış aylarını evde geçirme eğilimindedir. Bu nedenle, kış aylarında pnömoni vakalarının sayısında ani bir artış vardır. Tropikal bölgelerde hakim iklim koşulları ise zatürreye neden olan bakterilerin çoğalması için elverişli sıcak ve nemlidir. Tropik ülkelerde sıcak hava, kalabalık çevre, kirli hava ve yetersiz beslenme zatürre hastalığının daha çok görülmesine neden olmaktadır.
7) Zatürre Olduğunuzda Bir Hafta Yatak İstirahati Zorunludur:
Evet, zatürreye yakalanan kişilerin iyileşme ve dinlenmeleri için yatak istirahati önerilmektedir. Bu durumun daha da kötüleşmesini önlemektedir. Ancak bu durum zatürre çok ciddi olmadıkça ya da hasta monitörize değilse, hastanın tüm gün kıpırdamadan yatmasını gerektirmez. Tüm gün boyunca hareketsizlik kesinlikle pnömoni tedavisi için çözüm değildir ve solunum yollarındaki aşırı mukusun atılmasına yardımcı olmayacaktır. Bu nedenle kısa süreler için hafif yürüyüşler yapmak mukusun atılmasını ve solunum problemlerinin çözülmesini sağlar.
8) Her İki Akciğerdeki Zatürre Tek Akciğerde Görülen Zatürreden Daha Tehlikelidir:
Her iki akciğeri de etkileyen zatürrenin, tek akciğeri etkileyen zatürreden daha tehlikeli olduğu düşünülmektedir. Enfekte olan akciğerlerin sayısı durumun ciddiyetini gösteren bir faktör değildir. Akciğerin sadece bir lobunu etkileyen akut pnömoni, her iki akciğeri de etkileyen kronik bir durumdan daha şiddetli olabilir. Yani hastalığın ciddiyetini belirlemeden önce her iki akciğerde görülen zatürrenin daha tehlikeli olduğunu söylemek yanlıştır.
9) Sadece Yaşlı Kişilere Pnömoni Aşısı Gereklidir:
Evet, 65 yaşın üzerindeki insanların zatürreye yakalanma riski artmıştır, ama bu aşılamanın sadece bu gruba yapılması gerektiği anlamına gelmez. Astım, KOAH, diyabet gibi kronik hastalıklardan muzdarip olan gençler ve çocuklar, aşırı alkol tüketimi olan kişiler ve bağışıklık sistemi zayıflamış olan kişiler doktorlarına danışarak aşı yaptırabilirler.
Kaynakça:
http://www.buzzle.com/articles/9myths-about-pneumonia-debunked.html
Yazar: Tülay Arsoy
Merhabalar 22 Haziran 2016 tarihli bu bilgi verici yazımızı PINAR ELBAŞ yazarımız Bilgi Ustamız sitemizde, Zatürre Hakkında Yanlış Bilinen 9 Gerçek! başlıklı konu hakkında bilgi ve tecrübelerini bizlerle paylaştı kendisine teşekkür ederiz.
0 yorum:
Yorum Gönder