Çölün İçindeki Çöl: Tenere

Yaşamdan yoksun olduğu için ‘Çölün içindeki çöl’ olarak adlandırılan alan, Sahra’nın denize en uzak bölgesinde yer alır. Her tarafı kara ile kuşatılmış Nijerya’nın Tenere Çölü’nde, dünyanın en yüksek (244 metre) kumulu da dâhil olmak üzere, kum dalgaları ufka doğru sürüklenir ve sonsuza dek sürecekmiş gibi daha büyük kumullara yol açmaya devam ederler.

Ama tıpkı Sahra’nın tamamı gibi, Tenere de yalnızca kumdan ibaret değildir. California büyüklüğü kadar bir alanda, çöl rüzgârlarıyla kavrulmuş, çakıl taşlarıyla kaplı platolar ve bir gezginin, cin, dev ya da şeytanlara benzettiği fantastik kayalar yer alır. Tenere’nin doğu sınırında yer alan Bilma vaha köyü, tuz ticareti yapmak için 560 km’lik çölü geçerek Agadez’in pazar merkezine gelen Tuareg, deve kervanlarının başlangıç noktasıdır. Bilma daha sonra adını, Bilma’nın Grand Ergin’e Nijerya’dan Çad’a, kuzeydoğu yönünde uzanan 1200km’lik tuzlaya vermişti. Erg’in güney yarısı 160 km uzunluğunda ve 1 km genişliğindeki kocaman, paralel kum tepelerinden oluşur. Kızgın ve yakıcı çöllerdeki iki kum tepeciği arasında bulunan çukurlara, kasis denir ve kasisler kervancılar için doğal rotalar olarak kullanılır.

Bu saldırgan çevrede gezinen göçebe Tuaregler, yüzlerindeki mavi renkten dolayı “'Mavi Adamlar” ' olarak bilinir. Diğer Müslümanların tersine Tuaregler, yüzlerini örter; bu muhtemelen deve üzerinde geçen günler boyunca, Sahra çölünün şiddetli rüzgârı ve kavurucu sıcağından korunmak amacıyla ortaya çıkmış bir gelenektir. Kafalarını ve yüzlerini sarmalayan kumaşın mavi rengi tenlerine sürtünür, takma adları buradan gelir.

Toprağın Tuzu

Tuareg halkının tuz kaynağı, özellikle kazılan çukurlar suyla dolduğunda, doğal yolla oluşan tuz, birikintilerinin çözüldüğü Bilma çevresinde yer almaktadır. Tuz kristalleri su yüzeyinde katılaşır; kevgirden geçirilir ve herbiri 18 kg gelen konik tahta kalıplarda biçim alır. Tuaregler çölün aşılacağı bir gezi için, kaya sertliğindeki konileri develerin sırtına yükler. Her deveye 6 blok koni yüklenir. Art arda dizilmiş deve kervanları, kabaran Tenere Çölü'nü geçmek üzere sabit bir tempoda yola koyulur, günde 14-18 saat durmaksızın ilerler. Az sayıdaki yol işaretlerinden biri, 1973 yılında gizemli bir şekilde yok edilene dek gezginlerin günler boyunca görebilecekleri tek ağaç olan ve 'Tenere Ağacı' olarak bilinen akasyadır. Akasya ağacı gezginleri, yolculuğun bir sonraki ayağı için zengin bir su kaynağı olan seyrek kuyulardan birine götürürdü.

Ticaret ağının merkezi ve Air Dağları'nın büyük Pazar yeri Agadez'e varmak, 15 gün süren çetin bir yolculuktan sonra gerçekleşirdi. Fakat mavi lekeli tacirleriyle kafileleri tarihe karışma yolunda çünkü şimdiki Tuaregler giderek çöl yolculuğunu birkaç saate indiren dört çekerli araçları tercih ediyor. Kavrulan çölün tersine, Tenere’'nin kuzey batı sınırını çizen Air Dağları çoraklıktan bütünüyle uzaktır. Bagzane tepesi çevresinde çiftçilerin, dağ eteğindeki taraçalarda hurma, zseytin ve diğer ekinleri yetiştirebilmelerine olanak veren baharlar yaşanır.

Yükseklikleri 1900 metreye ulaşan dağlar, ceylan, devekuşu, babun, antilop ve diğer daha büyük türlerin yer aldığı yabani hayat bakımından zengindir. Air bölgesinin ilk sakinleri, bazıları 5000 yıl önceye ait olabilecek kaya resimleri ve oymalar yaparak kendilerine ait ilk izleri bıraktılar. Fil, gergedan ve zürafa resimleri Sahra'nın, kervanların karşısına bir zamanlar yakıcı çöl kumları yerine yemyeşil bir rota çıkardığını gösteriyor.

Kaynakça:
Reader’s Digest

Yazar: Tuncay Bayraktar

    





Merhabalar 17 Mayıs 2016 tarihli bu bilgi verici yazımızı ILGAZ HARAS yazarımız Bilgi Ustamız sitemizde, Çölün İçindeki Çöl: Tenere başlıklı konu hakkında bilgi ve tecrübelerini bizlerle paylaştı kendisine teşekkür ederiz.



0 yorum:

Yorum Gönder