Doğal Miraslarımızdan “Lale”
Lale; zambakgiller familyasından kapalı tohumlu, soğanlı, çok yıllık otsu ve çenekli güzel süs bitki türlerinin ortak adıdır. Anavatanı Tanrı Dağları, Pamir ve Hindukuş olan laleler ilk olarak dünya coğrafyasına Türklerin bu bitkinin soğanlarını Anadolu’ya getirmesiyle yayılmıştır. On Dördüncü yüzyılda Anadolu’dan Hollanda’ya gönderilen soğanlar, lalelerin Avrupa kıtasında yaygınlaşmasını sağlamıştır. Özellikle on beşinci yüzyılda Avrupa’da bir çılgınlık haline gelmişlerdir. Soğanlı bir bitki olan lalelerde 2 ile 8 adet yaprak bulunabilmekte ve çiçek sayısı 1 ya da 2 tane olabilmektedir. Renk konusunda oldukça farklılık görülen lalelerde genel olarak ana renklere sahip çiçekler görülmektedir.
Bahçıvanlık, çiçek morfolojisi ve bitki boyutu olarak on beş gruba ayrılan lalelerin en önemli türleri single early (fincan şeklinde tek çiçekli), double early (kase şeklinde çift çiçekli), darwin hybrid (oval bir şekilde tek çiçekli), lily-flowered (ayrık, dar, zambak çiçekli) türleridir. Lale denilince genel olarak akla gelen, fiziksel görünümün en karakteristik ve önemli alt türlerinden birisi olan Kıbrıs lalesi’dir. Kıbrıs adasına özgü ve endemik bir tür olan bu tür, adanın kuzeyinde (Avtepe ve Tepebaşı köyünde) ve güneyinde çok sınırlı bölgelerde yetişebilmektedir. Tek bir çanak üzerinde altı oval taç yapraktan oluşan bu türün taç yaprakları kırmızı tonlarında iç kısımlarının dip kısımları siyah ve üzeri sarı renkli olmaktadır. Sapı yaklaşık 30 santimetre boyunda olan bitkinin yaprakları, 20 santimetre uzunluğa ulaşmaktadır. Kıbrıs Lalesi çiçeğinden dökülen tohumla çoğalıp her yıl Mart- Nisan aylarında açmakta ve sonra kurumakta sonrasında her yıl yeniden açmaktadır. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde adına her yıl Lale festivali düzenlenen Kıbrıs Lalesi 1998 yılından beri koruma altına alınmış, toplanması ve ada dışına çıkartılması yasaklanmıştır.
Lale denilince akla gelen alt türlerinden birisi de, her zaman ilgi çekici bir şekle sahip olan ters lale (fritillaria imperialis)’dir. Genel olarak soğuk iklimlerde bulunan bir bitki türü olan ters lale ülkemizde Adıyaman ve Hakkâride doğal bir şekilde yetişmektedir. Dünya coğrafyasında ise, Anadolu’nun doğusunda kalan Asya ülkeleri ve Himalaya Dağlarında yetişen ters lalenin çok soğuk havalarda yaprakları donmakta ve yaprakları güneş ışığı görünce yeniden düzelebilmektedir. Dikimi genellikle Sonbahar mevsiminde yapılan ters laleler Mart ayı başında açmaya başlamaktadırlar. Her dalında altı adet çiçeği bulunan ters laleler, çiçek oluşumundan itibaren ters bir şekle büyüme gösterip diğer lalelerin tersine yere doğru bakarlar. Dayanıklı bir tür olan ters lalelerin boyu, 60 ile 80 santimetre arasında değişmektedir. Bu laleler ters durmalarıyla ünlenmişlerdir. Ülkemizde ‘ağlayan gelin’ olarak ta adlandırılan ters laleler, değişik renkleri bünyesinde taşır.
Doğada kendiliğinden yetişen yabani türleri, turuncu ve kırmızı tonlarında olan ters laleler köstebek ve fare gibi hayvanların bulunduğu, toprağı havalandırılmış yerlerde yetişir. Aynı zamanda doğu kültür, mitoloji ve yaşantısında özel ve sembolik bir yeri olan laleler insanlık tarihinde edebi eserlerde yer bulacak kadar ünlü ve önemlidirler.
Kaynakça:
vikipedia, meydan laorusse
Yazar: Ilham Göl
Merhabalar 14 Mayıs 2016 tarihli bu bilgi verici yazımızı BANU DELİLBAŞI yazarımız Bilgi Ustamız sitemizde, Doğal Miraslarımızdan “Lale” başlıklı konu hakkında bilgi ve tecrübelerini bizlerle paylaştı kendisine teşekkür ederiz.
0 yorum:
Yorum Gönder